Merhaba, cok fazla bavulla sabiha gokcende inicem ve havasa binicem. Ama gitmek istedigim yer bahariye cad. Havas son duraktaki yani rihtimdaki taksicilerin ay cok yakin mesafe felan kaprisini cekebilecek durumda olamayacagim. Havastan oyle bir yerde insem ki taksi stadin oralardan hasircibasindan bahariye ciksa. Nerde insem? Tesekkurler.

Daha önce matbaa da bir şey bastırmadığım için bu konuda deneyimsizim.
Şimdi A4 (210 mm x 297 mm) bir tasarım yaptınız diyelim.
5 mm kesim payı verilecekse bu;
210 + 5 x 297 + 5 şeklinde mi yapılır yoksa
Mevcut ölçülerden 5'er mm boşluk mu bırakılır? (210 - 5 x 297 - 5)
Yardımcı olursanız sevinirim.

sizce hangi isim yeni doğacak kız çocuğu için daha uygun.. bi de sebep belirtirseniz çok sevinirim.

beren
defne
ipek
sedef
deniz

doğuma 2 ay kaldı.. eşimle kafayı yicez :/

şöyle ölçüp biçtiğinizde 3 aşağı 5 yukarı?

ben zidane diyebilirim. çok asi değilimdir. işimi yaparım. çok sinirlendirilmedikçe kimseye karışmam.

ve SUV vasıta alacak olsanız...

0 km. ssangyong rexton mu alırsınız?

yoksa

2007- 2009 model, 100.000 km civarı land rover discovery 3 mü alırsınız?

ya da bambaşka bir SUV?

Aynı işyerinde 3. senesi olan, ama sigortaya prim ödeme senesi 8 olan bir kişinin;

1) Senelik 14 gün izin hakkı vardır.
2) Senelik 20 gün izin hakkı vardır?

Hangisi?

Selam arkadaşlar,

öncelikle şunu belirteyim her cevap benim için altında değerinde.

Olaya girizgah yapmak gerekirse, 25 yaşındayım. 15 senedir İzmir'de yaşıyorum. 1 yıldır bir şirketteyim, yalan yok oldukça da mutluyum güzel işler de başardım diyebilirim ve şirketin önü açık yabancı ortaklı bir hale gelmesi önümüzdeki 3-4 ay içinde muhtemel diyeyim.

Müdürüm İstanbul'a geçecek, beni de yanında götürmek istiyor. (İstanbul'a aşık arkadaşlar lütfen alınmasın) Amma ben İstanbul'dan oldum olası hazzetmem, keyif aldığım bir şehir değil yaşanabilir olduğundan emin değilim. Ha diyebilirsiniz 10 milyon insan geri zekalı mı ? Sümme haşa ! Her neyse.

Eğer kabul edersem İstanbul'da muhtemelen saolsunlar Fenerbahçe tarafında ev tutacaklar. Kirayı şirket karşılayacak.

İzmir'de kalırsam aylık 2000-2500 TL gibi bir gelirim olacak, ailemle yaşayacağım için yine kira giderim olmayacak.

İstanbul'da da diyelim ki 3000 TL + kira dediler e benim için hiç bir anlamı yok ki ? Ben mi yanlış düşünüyorum dostlar ? Benim İstanbul'a taşınmamın tek bir sebebi olabilir o da tamamen duygusal, evlilik öncesi para biriktirmek. Ben bu adamlardan 5000 istesem vermeyeceklerine göre ?

Gitmem tamamen saçmalık olur değil mi ?

Bonus soru: Haftada 1 dışarı eğlenmeye çıkarım, içkim sigaram var. aylık 1500 lira kadar biriktirmek için kaç TL maaş talep edeyim ?

bitaksi diye isim alınmış misal. ben farklı bir uygulama yapıp adını bidolmuş yada bimanav koysam sorun oluşabilir mi?

merhaba,
ilgili başlıkta yazdığımı kopyalayayım:

"b ve c sınıfı olup bu şanzımana sahip olan ve insanların memnun olduğu bir otomobil var mı merak ediyorum. tam üç aydır araştırma yapıyorum, tam auris'e yöneliyorum, mmt mağdurları diye site görüyorum. tamam diyorum leon'a bakayım, bu sefer "dsg'nin allah belasını versin!!!111" diyenlere rastlıyorum. punto'ya niyetlenmek üzereyken easytronic'e saydıranlar çıkıyor ortaya."

sorunsuz otomobil olmayacağını varsayarak, yarı otomatik olup da az sorun çıkaran, fazla masrafa sokmayacak bir otomobil yok mudur?

Sevgili Galya'nın sonsuz yeşilliklerinde gezen yolcuları;
Şimdi bir arkadaş eksisozluk.com şu başlığı açıp FSM'de trafik rahatladı demiş.
Son 3 sabahtır Boğaziçi Köprüsünden işe her geldiğimde, "Yahu ne oluyor trafiğe, 25 dk'da ümraniyeden beşiktaşa geliyorum "diyorum.
Son 2 sabahtır özel araçla, ondan önceki sabah ise otobüsle geldim.
Otobüs ve araç ile yola çıkma zamanım aynı. Otobüs 8:25'de kalkıyor, araçla da 8:25'de yola çıkıyorum.
Bugün özel araçla 8:45'de Beşiktaş'taydım. Artık "Acaba trafikte bayıldım da farkında mı değilim" diyecem.

Neleroloyor? Gişelerdeki düzeltme bir etki mi yaptı?
Hep böyle olur mu? Hayat bayram olur mu?

şimdi arkadaşlar metro marketin 185,00 TL lik yılbaşı paketi var ben bunu almak istiyorum ama bu metro kart olayı falan varmış bu kart olmadan bu ürünü alabilir miyim?

galatasaray madrid maçını izlemek istiyorum ama d-smart'ım yok. internetten tek maçlık bir satın alımı var mı bilgisi olan?

Merhaba, İstanbul'a çok uzak olmayan yani ege,marmara çevresinden bir yerden yazlık gibi kullanılacak bir ev almak istiyorum. Havasıda güzel olan bir yer olmalı babam astım hastası çünkü. Var mı tavsiye edebileceğiniz yerler?

merhaba, saat 5'ten gece 1-2'ye kadar Kadıköy'de kız arkadaş ile gidilecek bir yer lazım.

mümkünse temiz olsun. kimse rahatsız etmesin. otel, motel, kiralık ev, pansiyon, rezidans her şey olur.

deneyim sahibi olduğunuz bir yer olursa süper bir de adres, tel bilgisi

bütçe maksimum 80-100 arası olacak.

çok teşekkürler.

Datça'da pansiyon, apart otel önerisi bekliyoruz. Mekan temiz olsun, sahipleri güler yüzlü olsun yeter.

soru başlıkta. ülke olur il olur ilçe olur mahalle olur semt olur

Bir iki gün sonra bir haftalığına Almanya'ya gidiyorum. Hala bir akıllı telefonum olmadığı için gitmişken kendime bir iphone 5 alayım diyorum. Applestore'da 16 gb iphone 5'in fiyatı 679 euro yani yaklaşık 1700 tl gözüküyor. 100 lira da pasaport kayıt masrafını düşünürsek toplamda 1800 tl'ye geliyor.

Ne diyorsunuz sizce mantıklı mı? iphone 5'i ucuza getirmek için daha iyi bir öneriniz var mı?

kendimden başlayayım;
1.Tekstil sektörü
2.Altında

Selam rot balans ayarının ustası sevgili Galyalı'lar;
İkinci el araba meselesine derinlemesine girdim. 1 ay içinde araba almak zorundayım.
sahibinden.com'u tavaf ettim ama favori seçtiklerimi bile ayrıştıramıyorum.
Amacım, güvenli ve otomatik bir araba.. Ev ile iş arasındaki mesafem 19 km.. Git gel 38 km olacak ve ikinci köprüyü geçeceğim..
Tüm bunları öğrendikten sonra; bir arkadaşta 2007 model Honda City var.. 43bin km'de.. Otomatik benzinli..

Nasıl bilirsiniz bu arabayı? Veya bilmezseniz, yukardaki bilgilere göre ne tavsiye edersiniz?

Soru başlıkta

fotograftaki arabanın model ve yılı nedir acaba bmw olduguna eminim de :)

Merhaba Galya'nın tek elle at arabası süren halkı;
Evlilik yakın, araba ihtiyacı doğdu.
Araçta olması lazım dediğim özellikler az aslında;
1) Otomatik vites
2) Güvenliği olabildiğince iyi
3) Az yakacak
4) Fiat-Hyundai çizgisinde olmayacak
5) Sıfır olacak.
(Belirteceğim fiyata böyle bişey mümkün değil gibi geliyor bana ama deniyorum yinede.. )

Küçük araba olur, sedan olur.. 40bin lirayı geçebileceğimizi sanmıyorum. (Hediyeler şunlar bunlar ne varsa ortaya konulacak)

Ne tavsiye edersiniz?

sorarım size neden ortak değiller.

arkadaşlar 1 haftadır internetim kesik.DSL ışığı sürekli yanıp sönüyor.arıza bildirimi yaptım.telefonda çevir sesi var ama internette sorun var.olmadık saatlerde 5-10 dk bağlanıyorum sonra gene gidiyor.

şu ana kadar;
-modemi resetledik
-başka modem taktılar olmadı.
-splitteri çıkardık,direk hattı taktık olmadı.
-ttnet merkezden müdahale etti(o nasılsa artık) olmadı.
-telefon hattı kutusuna baktılar dışardan yine bir şey değişmedi.

ek soru: ttnet nasıl iptal ettiriliyor,sırf tivibu için katlanıyordum yetti artık yemin ederim.tahaahütlü de değilim.

Merhaba,

İndesign programına hakim bir insan 412 sayfalık bir dergiyi ne kadar zamanda yerleştirir. Her sayfanın sayfa düzeni aynı bu arada. Katalog gibi düşünün.

60-70 sayfa falan da ilan var içinde.

selamlar.

şimdi ben uzun zamandır oturup oyun oynamıyorum. nba serilerini hiç kaçırmadan oynadım, ara sıra pes atıyoruz arkadaşlarla, bir sene önce call of duty mw oynamıştım. başka da oyun nedir bilmem yenilerden.
eskiden need for speed underground'lar vardı. gta san andreaslar vardı. bunlar bana anlatamayacağım kadar zevk veriyordu.
sorum şu ki var mı böyle kült oyunlar yeni oyunlardan? mesela need for speedin yeni serilerinde böyle modifiye yapmalı sokaklarda yarışmalı aynı tadı verecek bi oyun var mı?

Hayatımda ilk defa nutella yiyeceğim, hep çokokrem, şokellalarla büyüdüm. Ne önerirsiniz?

( ͡° ͜ʖ ͡°)

Edit: Nutellaya bütün paramı verdim, kaşık alacak param kalmadı.

Edit 2: Ula oglim çikolatalı kremanın ustasıyım neyle yiyeceğimi mi öğretiyonuz!

Edit 3: Çokokrem daha güzel.

Merhabalar. Outsource çalışma sadece evden mi yapılıyor? Yani aslında sormak istediğim outsource denilince aklımıza direkt bu mu gelmeli?

tblnin sitesindeki programda 3-4 tane maçın yanında lig tv logosu var sadece onlar yayınlanıyor gibi anlam çıkarıyorum. ben alırsam pınar karşıyakanın maçları için alıcam. yani sorum her maçı canlı izleyebiliyor muyuz? digitürk play kullananlar yardım ederse sevinirim.

var mı bildiğiniz? çayın tipinden, kullanılacak demliğe kadar özet geçerse birisi çok sevinirim, zira dünyanın en iğrenç çayını içmekten bıktım.

teşekkürler.

Beşiktaş meydandan Nişantaşı Amerikan Hastanesinin oraya en hızlı nasıl gidilir?

Arkadaşlar bu bölümde dersler sadece Türkçe mi, yoksa İngilizce seçeneği de var mı?

5 yıldır bizimle olan kedimizi sahiplendirmek istiyoruz. neden diyeceksiniz?

bebeğimiz doğduktan sonra kedi bi acaip davranmaya başladı. alışır dedik ama 4 ay geçmesine rağmen alışamadı strese girdi, evin içinde öbek öbek tüyler topluyorum, daha önce hiç böyle olmamıştı. hani çocukları oldu hemen kediyi veriyolar gibi düşünülmesini de istemem, 2 yıl önce bana astım başlangıcı teşhisi konulmasına rağmen evdeki halıları attık ama kediyi veremedik. ama 5 yıldır evin her köşesinde cirit atan hayvana yatak odalarını ve mutfağın kapılarını kapattığımız için dolaşacak alan kalmadı, mesela salondaki kanepeye bebeği yatırdık diyelim, bebek kokusu sindiği için oraya artık gitmiyor. ev zaten küçücük hayvan stres oldu.

1 ay kadar önce birisine verdik ama 3 gün sonra geri geldi. o yüzden belki bir ihtimal kedili bir eve giderse daha iyi olur diye düşündük, ikinci veya daha fazla kedi düşünen, kedimize iyi bakacak bir sahip arıyoruz.

yer: kadıköy, istanbul

Böyle bir şey vardı. Zamanında izlediğim italyan takımlarının oynadığı turnuva gibi bir şeydi. Hatta Milan, Juventus falan oynuyordu yanılmıyorsam. Maç penaltılara kaldığında penaltıyı kullanacak oyuncu orta sahadan topu sürerek geliyordu ve kaleciyle karşı karşıya kalarak veya uzaktan vurarak gol atmaya çalışıyordu.

Neydi bu turnuva? Video kaynak falan verebilecek var mı?

sokaktan aldığımız ve 3 haftadır bakmakta olduğumuz erkek kedi yavrusuna isim arıyoruz. oğluş kediş ufaklık demekten adını öyle sanacak salak.

elroy vardı ya jetgiller'de, elroy mu desek dedik....

yaklaşık 3 sene önce ehliyet aldım. ancak istanbul'da yaşadığım için araba kullanmaya hiç yeltenmedim. yaş oldu 27. bu yaştan sonra cesaret edemezsem bir daha hiç cesaret edemem diyorum ama bir türlü gelmiyor o cesaret. sıkıştırırlar veya ani bir tepki vermem gerekirse veremem diye çok geriliyorum.
pratik yapmak istiyorum ama korkuyorum açıkçası. bir kere arabayı sadece oturduğum yerden ibaret sanıyorum. sağ taraf algım hiç yok. normal bir şekilde solumdan bir araba geçse korkudan sağa kırma eğilimim oluyor. hiç hesap edemiyorum orada ne var ne yok.
araba otomatik allahtan ama aynalara bakmayı unutuyorum bazen. bu sanırım zamanla oturacak bir şey, ama direksiyon hakimiyetini nasıl daha çabuk sağlayabilirim? cesaretimi nasıl toplayabilirim?

kedim gördüğü sinkeleri öldürüp kimisinide öldürmeden yiyor bunun kediye bi zararı dokunurmu ?
ben elimden geldiğince mani olmaya çalışıyorum ama herzamanda yetişemiyorum yardımcı olursanız sevinirim

İçilebilecek bi yer var mıdır?
Moda, barlar sokağı ve dolayları tercih sebebidir..

arkadaşlar ben en son god of war 3 ü oynadım zeus u öldürdüm sürünerek okyanusa açıldım oyun orada bitti. sonraki oyun için kratosun kızı ile oyun oynayacağız dedikoduları cıktı hatta bi video bile görmüş olmam lazım nette. ama şimdi bakınca god of war ascension adıyla bi oyun cıkacağını ve yine kratos la oynanacağını söylüyor.

olay nedir?

gelecek hafta 4-5 günlük bir kıbrıs seyahati planlıyorum, orada okuyan bir arkadaşımda kalacam ama buraya ilk kez giriş yapacağım için bazı sorularım var. bunlardan ilki pasaportla mı yoksa kimlikle mi giriş yapmalıyım? pasaportum var ama bunun avantajı veya dezavantajı var mı? kimlikle giriş yaparsam free shop'tan yine faydalanabilir miyim? bir de diyelim ki ben aldım gidiş dönüş uçak biletini, bu yolculuğun yurtiçi bir yolculuktan dış hatlardan yapılması dışında bir farkı var mı? ekstra bir şey yapmam gerekiyor mu?

teşekkürler :)

bunun marka modelini verebilecek yiğit var mı aranızda?

soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.

şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.

bir kaç ay önce yerden otuz santimetre yükseklikteki elektrik prizlerinden biri yerinden çıktı. günlerden pazar olduğu için taktırma şansı bulamadık. bizim ufaklık başladı, prizle oynamaya. tüm çabamız yetersiz kaldı. biz de tırstık ne yalan söylemeli. başladık çocuğu azarlamaya. ancak gerçekten kızdığımız filan yok. taktik yaparak caydırmaya çalışıyoruz. bağırıyoruz, kızıyoruz güya. bana mısın demedi sıpa. ama bu ayda yılda bir olan bir şey. her neyse, ev sahibi gecenin bir yarısı dayandı kapımıza. benim öfke kontrolüm zayıf olduğundan, adama bir an evvel yol vermek için hiçbir şey söylemedim. eh bizi aldı bir rahatsızlık. çocuğun sesi çıkınca tedirgin oluyoruz resmen.

efendim gel zaman git zaman, yine bir akşam saat 10 gibi, bizimki bu sefer kapıları çarpmaya başladı. kucağımıza aldığımız zaman kendini yırtıyor, salya sümük. ciddi ağlıyor, morarıyor filan. bırakır bırakmaz da gidiyor bir kapıyı çarpıyor. bu sefer ikna etmeye, dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. artık daha tecrübeliyiz. bir süre sonra başarıyoruz da. tam çocuğun poposunu yıkamak için kucağıma aldığımda telefon çalıyor. arayan ev sahibi. ekranda ismi görür görmez sinirim boşanıyor. sakin kalmaya çalışarak açıyorum. başlıyor. "apartman olarak çok rahatsızız, alttakiler de şikayetçi, bu ne gürültü." ben yine sakin kalmaya çalışarak, "girdiğimizde, kapıların anahtarlarını vermenizi söyledik, tekrar hatırlatmamıza rağmen, vermediniz." filan bir şeyler geveliyorum. "tamam bulacağım ben..." filan gibi bir şeyler gevelerken de yüzüne kapatıyorum. az sonra kapı çalıyor gelen ev sahibi, elinde bir tomar anahtar. tomarı alıp suratına çarpıyorum kapıyı. çarpmasam elimden bir kaza çıkacak.

ertesi akşam alt komşuya iniyorum. rahatsız olup olmadıklarını, rahatsızsalar neden bana söylemediklerini soruyorum. rahatsız olmadıklarını, bir önceki gece onların da ev sahibi olan şerefsizin, telefonla aradığını, kapı çarpılmasını duyup duymadıklarını sorduğunu ve duyduk dediklerini söylüyor. bu sefer adam bunlara, çıkın da söyleyin rahatsızlığınızı diyor. alt komşu, sesi duyduklarını ama rahatsız olmadıklarını söylüyor. böylece de iş başa düşünce benim eve geldiğini öğreniyor.

bu akşam kira ödemek için gitmek zorunda kaldım. ev sahibi "şu meseleyi de konuşalım istiyorum" dedi, "konuş" dedim. başladı, şu saatten şu saate ses geldi. ben sabrettim, ayağımı çekip oturdum (ne demekse) ama bir süre sonra bir sorun olduğunu düşündüm, kötü bir niyetim yoktu. oğlunuz evi yıksa da sorun değil, ona kimse bir laf söyleyemez." ben de ona benim kapıma dayanma hakkı olmadığını söyledim. (ilk raunt sakinim). "geçen akşam da çok geç saatte, o kadar kapı çarpıldı, herkes rahatsız oldu, ben geldim" e dedim, ben sordum millete kimse rahatsız olmamış (yalan, alt komşunun altına sormamıştım. bu akşam yaşanan olaydan sonra sordum, böyle bir şeyden haberleri bile olmadığını, gürültü filan da duymadıklarını söylediler.) "hayır" dedi ev sahibi "ben merdivenden çevirdim insanları. ben yaşlı başlı insanım. yüzüme kapı çarpman ağrıma gitti." ben: "evimi basar gibi gecenin bir yarısı kapıma dayanırsan bir reaksiyon alacağın kesin. o kadarla kaldığına dua et. niye geliyorsun kapıma?" (öfke level 2) ev sahibi: "çocukla baş edemiyorsun, benden soracağın bir şey vardır belki." ben: "sormam da soracak olsam da ben gelirim, sen niye geliyorsun." ev sahibi: "peki bu çocuk kapıları çarpınca sen ne yapıyorsun" ben: "ikna etmek için çabalıyorum, ters çıktığımda ters tepiyor, çocuk inat" ev sahibi: "peki senin arabanın kapısını çarpsa, yine bir şey demez misin?" ben: "yapıyor zaten, aynı yöntemle savuşturmaya çalışıyorum. ama sen de tutarlı ol, sorun evinin kapısına zarar gelmesi anlaşılan. üstelik de iki yaşında bir çocuk. başta, çocuktur yapar, ona kimse bir şey diyemez, diyordun?" ev sahibi: "e bu çocuk gündüzleri hiç kapı çarpmıyor." (gündüzleri bakıcısı yanında. alt metin: çocukla baş edemiyorsun. satır arası: ebeveynliğinize laf ediyorum.) (öfke level: 165) öfke kontrolüm olmadığı için oradan ayrılmam lazım. ben: "ya başlatma evinden de, çıkıyorum ben daireden. sen de gir şimdi içeri daha konuşma" deyip evime gittim.

olay bundan ibaret, kendimi dibine kadar haklı görüyorum.

not: adamın iki çocuğu var. oğlu bir yıldır bir kez bile gelmedi yanlarına. kızı ise bir haftalığına geldi. tahmin edin ne zaman. bunlar evde yokken, bir hafta kaldı, tatilini yaptı, bunlar gelmeden bir gün önce de bastı gitti. insan bir gün daha bekler ailesini görür diyeceğim. bunların yüzünü kim görmek ister. anne-babalık dersini bu tip bir aileden mi alacağım.